BAŞBAKAN ADAYI LASCHET, ALMAN BAYRAĞI SALLAYAN TÜRK GENÇLERİNİ ANLATTI!
Birlik Partileri Başbakan adayı (CDU/CSU) Armin Laschet ve SPD Başbakan adayı Olaf Scholz, yayın hayatına yeni başlayan Bild TV’ye konuk oldu. Anketlerdeki oy kaybından sel felaketine kadar birçok konuda soruları yanıtlayan Armin Laschet, başbakanlığı döneminde tam kısıtlamalar yaşanmayacağını söyledi. Laschet Alman bayrağı sallama konusunda ise Türk gençleriyle yaşadığı diyaloğu örnek gösterdi. SPD adayı ise Scholz ise Sol Parti’yle koalisyon kurulmayacağını ifade etti.
Bild TV, ilk yayın gününde siyaset dünyasının iki önemli ismini ağırladı. İlk olarak Birlik Partileri (CDU/CSU) başbakan adayı Armin Laschet, Paul Ronzheimer’in sorularını yanıtladı. Armin Laschet, sel felaketi sırasından televizyonlara yansıyan gülme skandalından Alman bayrağını taşıyıp taşımayacağına, Afganistan skandalından korona kısıtlamalarına kadar birçok farklı alanda soruya yanıt verdi.
ÇOK PİŞMANLIK DUYDUM
Laschet, sel felaketinden sonra cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’le katıldığı gezi sırasında ekranlara gülerek yansıyan görüntüler için bir kez daha özür diledi. Yaptığının kesinlikle yanlış olduğunu ifade eden Laschet, “Olaydan çok kısa bir süre sonra kendime çok kızdım. Çok pişmanlık duydum. Bunu geriye döndüremem. Benim gibi başbakan olmak isteyen bir kişi orada farklı davranmalıydı” dedi.
SÖDER’E GÜVENİYORUM
Adaylık sürecinde Markus Söder’le yaşadığı rekabete de değinen Laschet, CDU ile SCU arasında bunun geleneksel bir süreç olduğunu ifade ederken, Merkel ile CSU eski genel başkanı Seehofer’in de her zaman çok iyi anlaşmadıklarını kaydetti. Söder’e güvendiğini ve karşılıklı güven duyduklarını belirten Laschet, başbakan seçilmesi durumunda Söder’in önemli bir rol oynayacağını vurguladı.
BİRLİKTELİĞİN SEMBOLÜ OLDU
Armin Laschet, Alman bayrağı taşıyıp taşımadığı sorusunu da yanıtlarken Türk gençlerinden örnek verdi. Laschet, “Ben Alman bayraklarının çok az görüldüğü 80’leri yaşadım. Bazen futbol maçlarında görülürdü ama şimdiki gibi büyük bir coşkuyla değildi” dedi. Evinde Alman bayrağı bulunmadığını kaydeden Laschet “Hep şunu düşündüm, her millet kendi bayraklarıyla kutlamalar yapıyor ancak biz çekingen davranıyoruz. Daha sonra iki Almanya birleşti ve birden herkes Alman bayrağını taşımaya başladı ve bu normalleşti. En güzeli de 2006’da Dünya Kupası’nda yaşandı. O dönemde insanlar coşkulu bir şekilde vatanperverlik yaşadı. Ben o zamanlar uyum bakanıydım. Göçmen Türk gençleri, bana‚ ‘Siz bize hep uyum sağlayın diyorsunuz, gurur duyun diyorsunuz ama siz kendiniz gurur duymuyorsunuz’ diyorlardı. Ve onlar da diğerleri gibi coşkuyla bayrak salladılar ve bu bayrak birlikteliğin sembolü oldu” dedi.
SERT KISITLAMA OLMAYACAK
Anketlerde kötü sonuçlar alınmasına rağmen yüzde 30’lar hedefinde olduklarını belirten Laschet, SPD, Yeşiller ve Sol Parti arasında kurulma ihtimali olan üçlü koalisyonun Alman ekonomisi için yıkım olacağını belirtti. Korona salgınıyla mücadeleye de değinen Laschet, Enfeksiyondan Korunma Yasası’nda değişiklik yapılacağını belirtti. Laschet, kısıtlamalar için baz alınan insidans değerinin artık belirleyici olmayacağını kaydederken, birçok insanın aşılı olduğunu hatırlattı. Laschet, başbakanlığı döneminde Almanya’da bir daha çok sert kısıtlamaların olmayacağının da sözünü verdi.
TEK KONU ‘KURTARMAKTIR’
Laschet soru üzerine Afganistan krizine de değindi. Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın skandalın sorumluluğunu üstlenip görevde kalıp kalmayacağıyla ilgili soruya yanıt veren Laschet, önceliklerinin Afganistan’daki yardıma muhtaç olanları kurtarmak olduğunu belirtirken, “Eğer dışişleri bakanının görevde kalıp kalmayacağı ana mesaj olursa bana göre bu yanlış olur. Şimdi tek konu ‘kurtarmaktır’ değerlendirmesinde bulundu.
BENİ SEÇEN TERCİHİNİ ALACAK
Laschet’in ardından Bild TV’nin konuğu olan SPD başbakan adayı Olaf Scholz, partinin Almanya’nın gelecek 20 yılı için çok iyi bir program hazırladığını belirtti. Scholz anketlerde yüzde 22’ye yükseldiklerini ancak bununla yetinmeyeceklerini ifade etti. En çok oyu alarak başbakan olmak istediğini belirten Scholz’a, Sol Parti’yle koalisyon kurup kurmayacağı soruldu. Bu soruya kaçamak cevap veren Scholz, “Bence bu, yetkiyi veren seçmenlerle ilgili. Ben sadece transatlantik ittifakını gönülden kabul eden bir hükümet kuracağım. Beni seçenler, tercih ettikler şeyi alacaklar” dedi.
MERKEL’İ SAVUNDU
Başbakan Merkel’in Afganistan’daki kurtarma operasyonu sırasında sinemaya gitmesini de savunan Scholz, “Güçlü kadınlara olan saygısını göstermek amacıyla daha önce alınmış bir randevuya katıldı. Bu filme yönelik mesajıydı. Bu çok ciddi bir tutumdu. O nedenle suçlamak olmaz” dedi.
PROF. DR. ABDURRAHİM VURAL- ALMANYA