Categories: BugünSİYASET

“Bölgesinin ve dünyanın siyasette sözü dinlenen, ekonomisi güçlü, sosyal ve kültürel etki alanı geniş Türkiye’sine hiç olmadığımız kadar yakınız”

“Bölgesinin ve dünyanın siyasette sözü dinlenen, ekonomisi güçlü, sosyal ve kültürel etki alanı geniş Türkiye’sine hiç olmadığımız kadar yakınız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Bölgesinin ve dünyanın siyasette sözü dinlenen, üretimiyle, ihracatıyla, istihdamıyla ekonomisi güçlü, sosyal ve kültürel etki alanı geniş Türkiye’sine, iki asırdır hiç olmadığımız kadar yakınız” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan parti genel merkezindeki konuşmasında, partinin 20 yıllık geçmişindeki 150. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nı icra ettiklerini belirtti.

Dünyada ve Türkiye’de 20 yılda il başkanlarını bu şekilde 150 defa bir araya getiren, istişare mekanizmasını böylesine düzenli ve etkili işleten bir başka partinin olduğunu sanmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tıpkı Merkez Yürütme Kurulu, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantıları gibi il başkanları, kadın ve gençlik kolları başkanları, belediye ve il genel meclis başkanlarıyla yaptıkları genişletilmiş istişare toplantılarının, partinin adeta mutfak çalışmaları olduğunu söyledi.

Siyasetin istikametinin, hükûmet çalışmalarının ana fikirlerinin, illerin meselelerinin işte bu toplantılardaki görüşmelerde, değerlendirmelerde, fikir alışverişlerinde ortaya çıktığını, şekillendiğini, geliştiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu platformlar, milletin sesinin, nefesinin, beklenti ve dertlerinin en üst düzeyde yankılandığı, duyurulduğu yerlerdir. AK Parti’nin 20 yıldır seçimlerden hep birinci çıkmasının sırrı işte buradadır” diye konuştu.

“MİLLETİMİZİN DEMOKRASİ HAK VE ÖZGÜRLÜKLER ÖZLEMİNE CEVAP VERMENİN, KALKINMA ALT YAPIMIZIN EKSİKLERİNİ TAMAMLAMANIN GAYRETİ İÇİNE GİRDİK”

Partiyi 2001 yılı ağustos ayında kurduktan yaklaşık 15 ay sonra 3 Kasım 2002 Seçimlerinde ilk defa milletin huzuruna çıktıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ilk seçimimizdeki kampanya sloganımızı ‘Yakın ışıkları Türkiye aydınlansın, tek başına iş başına’ olarak belirlemiştik. Hamdolsun milletimiz çağrımıza cevap verdi, yüzde 34,3 oyla bizi tek başımıza iktidara getirdi. Ülkenin yönetimini devraldıktan sonra bir yandan milletimizin demokrasi hak ve özgürlükler özlemine cevap vermenin, diğer yandan kalkınma alt yapımızın eksiklerini tamamlamanın gayreti içine girdik. Yaklaşık bir buçuk yıl sonra yapılan 28 Mart Mahallî İdareler Seçimi’nde ‘Ak eller, Ak iller, yerel kalkınma başlıyor’ sloganıyla belediyelerin önemli bir kısmını kazanarak aynı hamleyi yerele de yaydık. Bu seçimlerde oy oranımızı yüzde 42’ye çıkardık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidarlarının ilk döneminde vesayetin önlerine çıkardığı engelleri aşmak için sabırlı ve kararlı bir mücadele yürüttüklerini vurguladı.

Karanlık cinayetlerden cumhuriyet mitinglerine, gece yarısı bildirilerinden Meclis kürsüsünden yapılan tehditlere kadar nice engelle ve kumpasla boğuştuklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Anayasayı, kanunları, teamülleri hiçe sayarak Meclis’te cumhurbaşkanı seçmemizin bile önüne geçmek istediler. Biz de çareyi yeniden milletimize gitmekte bulduk. 22 Temmuz 2007 milletvekili seçimlerini hatırlayın. ‘Durmak yok yola devam’ diyerek, yüzde 47 oy oranıyla kazandık. Vesayetin sandıkta uğradığı ağır yenilginin ardından hem cumhurbaşkanını seçtik hem ülkemizin demokrasi ve kalkınma atılımında güç tazeledik. Bu seçimin hemen ardından yapılan ve cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi dâhil pek çok demokratik düzenlemeyi içeren Anayasa değişikliği halk oylamasında da milletimizin yüzde 69’luk desteğine mazhar olduk. Ardından 29 Mart 2009 Mahallî Seçimlerinde ‘her şey Türkiye için, işimiz hizmet, gücümüz millet’ şiarıyla yüzde 38,4’lük oy oranına ulaşarak, belediyelerdeki hizmet ruhsatımızı yeniledik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partiye yönelik kapatma davasının ardından başlayan sürecin, ülkeyi 12 Eylül 2010 tarihinde özellikle yargının yapısında ve işleyişinde kapsamlı değişiklikler yapan bir halk oylamasına daha götürdüğünü belirtti.

“VATANIMIZI İŞGAL ETME GİRİŞİMLERİNE KARŞI MİLLETİMİZLE BİRLİKTE ADETA İKİNCİ BİR MİLLÎ MÜCADELE YÜRÜTTÜK”

Teklif ettikleri anayasa değişikliğinin, bu halk oylamasında yüzde 58’lik bir destekle millet tarafından kabul edildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Türkiye, 2011 yılına geldiğinde artık demokrasi ve kalkınma yolunda yeni bir sıçramanın eşiğine gelmişti. Bu seçimlerde milletimizin huzuruna ‘Türkiye hazır, hedef 2023’ diyerek çıktık ve yüzde 49,8’lik bir oy oranına ulaştık. 2023 hedeflerimizi ilan ettiğimiz ve IMF’ye olan borcumuzun son taksitini ödediğimiz 2013 Mayısının hemen ardından ülkemizde ardı ardına başlayan ve bugüne kadar da kesintisiz süren bir dizi hadiseye şahit olduk. Evet, Gezi olayları ile ilk işaret fişeği atılan siyasi ve sosyal istikrarsızlık çıkarma, darbe girişimleriyle demokrasimizi yıkma, terör olayları ve sınırlarımızı tacizle vatanımızı işgal etme girişimlerine karşı milletimizle birlikte adeta ikinci bir millî mücadele yürüttük. Böyle bir iklimde girdiğimiz 2014 Mahallî İdareler Seçimlerini ‘Millet eğilmez Türkiye yenilmez’ haykırışıyla yüzde 43’lük bir oy oranı elde ederek tamamladık. Aynı yılın ağustos ayında gerçekleştirilen ve ülkemizde ilk defa doğrudan halkın oyuyla yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini ‘Millî irade millî güç’ diyerek kazandık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ’nün demokrasiyi yıkmaya, seçilmiş yönetimi kumpasla devirmeye yönelik 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişiminden PKK’nın çukur eylemlerine kadar nice saldırıyla boğuştukları 2015 yılında ardı ardına iki seçim yaşadıklarını anımsattı.

Cumhurbaşkanlığına seçilerek AK Parti Genel Başkanlığı’ndan ayrılmasının ardından yapılan Haziran 2015 Seçimlerine ‘Onlar konuşur, AK Parti yapar’ diyerek girdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları paylaştı: “Bu seçimlerde yüzde 41 düzeyinde bir oyla birinci parti olmamıza rağmen ilk defa Meclis’te tek başımıza hükûmet kuracak çoğunluğa maalesef ulaşamadık. MHP’nin kararlı duruşu ve muhalefetin çoğunluk oluşturacak bir koalisyon kuramaması sebebiyle Cumhurbaşkanı olarak anayasanın bize verdiği yetkiyi kullanarak seçimleri tekrarladık. Kasım 2015’te yapılan seçimlerde bir kez daha ‘Tek başına, iş başına’ diyerek yüzde 49,5’lik bir oy oranına ulaşmak suretiyle ülkemizi bu badireden çıkardık ve hükûmeti kurduk.”

Türkiye’nin yakın dönemde yaşadığı en alçak saldırı olan 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Cumhur İttifakı’nın temellerinin atıldığı 2017 Anayasa Değişikliği Halk Oylaması’nın gerçekleştirildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüzde 51,4’lük “evet” oyu ile sonuçlanan bu halk oylamasıyla tarihte ilk defa millî irade eliyle ve doğrudan milletin tercihiyle yönetim sisteminin değiştiğini söyledi.

Böylece milletin demokrasiye yönelik darbe girişimine cevabını, yönetim değişikliğiyle, demokrasinin çıtasını en üst seviyeye çıkartarak verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ilk seçiminin 24 Haziran 2018’de yapıldığını anımsattı.

“Vakit Türkiye vakti” sloganıyla milletin huzuruna çıktıkları bu seçimden, Cumhurbaşkanlığında yüzde 52,6 oy oranına ulaştıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis’te ise AK Parti olarak, yüzde 42,6, Cumhur İttifakı olarak yüzde 53,7 düzeyinde bir oranı elde ettiklerini aktardı.

Son olarak, 31 Mart 2019 Mahallî İdareler Seçimlerine “Memleket işi gönül işi” sloganıyla girerek yüzde 44,3 seviyesinde bir oy aldıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seçimde de Cumhur İttifakı’nın oy oranının yüzde 52 düzeyine ulaştığını ve milletin gönlündeki yeri teyit ettiklerini kaydetti.

“YENİ YÖNETİM SİSTEMİNİN BİR PARÇASI OLAN İTTİFAKLARDA DA YÜZDE 50’NİN ALTINA HİÇ DÜŞMEDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin kuruluşundan bu yana girdikleri her seçimden istisnasız birinci çıktıklarına işaret ederek, “Yeni yönetim sisteminin bir parçası olan ittifaklarda da yüzde 50’nin altına hiç düşmedik. Şu anda ana muhalefet, muhalefet niye bu kadar yırtınıyor? Niye bu kadar çılgına dönüyor? Çünkü gelecekleri yerin ne olduğunu çok iyi biliyorlar. Onun için de AK Parti ve MHP’nin sağladıkları başarının önüne geçemeyeceklerini çok iyi biliyorlar” sözlerini sarf etti.

AK Parti’nin bu başarısıyla dünya demokrasilerinde bu kadar uzun süre, bu kadar yüksek oy seviyesini ve iktidarını koruyabilmiş istisnai örneklerin en başında geldiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnşallah 2023 Haziran Seçimlerinde hem cumhurbaşkanlığını yeniden kazanarak hem Cumhur İttifakı olarak Meclis’te çoğunluğu elde ederek, bu rekoru çok daha ileriye taşıyacağız. Biz, bundan 10 yıl önce 2023 hedeflerimizi ilan ettiğimizde mevcut takvime göre seçim yılı 2024’tü. Fakat ilginçtir hâlâ ‘erken seçim, erken seçim’. Olmayacak erken seçim, Haziran 2023. Bunlar kiminle yürüdüklerinin farkında değiller. Geçti o, onlar tarih oldu. Öyle 15 ayda bir, 20 ayda bir seçim yapmak, bunlar ilkel kabilelerin işidir. Biz, modern bir yapının, modern bir dünyanın şu anda uygulamalarını ortaya koyan bir partiyiz ve Cumhur İttifakı’yız. Yaşanan gelişmeler seçimleri 2023’e, yani tam da 2023 hedeflerimizle kesişen yıla denk getirdi. Türkiye ve bizim için elbette her seçim önemlidir, her seçim hayatidir.”

Dünyanın ve Türkiye’nin içinden geçtiği bu kritik sürecin, 2023 Seçimlerini çok daha önemli hâle getirdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu seçimleri kazanarak, ülkemizi 2002 Kasım’ından beri kurduğumuz eser ve hizmet altyapısı üzerinde büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında yeni bir safhaya çıkarmış olacağız” değerlendirmesinde bulundu.

“TÜRKİYE KENDİ DURUŞUNU KORUMAKTA ISRAR ETTİKÇE, KURULAN TUZAKLARIN ÇAPI VE YOL AÇTIĞI SONUÇLAR DA ARTIYOR”

Gelecek seçim sonuçlarının, vesayetle, ihtiraslı çıkar odaklarıyla, terör örgütleriyle, darbecilerle mücadelenin ötesine geçen, bölgenin ve dünyanın geleceğini şekillendirecek öneme sahip olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının tetiklediği küresel siyasi ve ekonomik sistemdeki değişimin, milletle beraber bölgenin tamamı, İslam âlemi, Türk dünyası, tüm mazlumlar ve mağdurlar üzerinde ne gibi sonuçlar doğuracağını yakın gelecekteki gelişmelerin belirleyeceğini dile getirdi.

Türkiye’nin 2023 ve sonrasındaki siyasi, insani, ekonomik ve askeri duruşunun bu belirleyici faktörlerin ilk sırasında yer aldığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dikkat ederseniz, ülkemizin son 8 yılındaki hiçbir gelişme kendi tabii mecrasında ortaya çıkmış, siyasi, sosyal, ekonomik vakalara dayalı değildir. Hepsinin de gerisinde bir senaryo, bir kurgu, bir tuzak, bir oyun vardır. Bu süreci yönlendirenlerin Allah’ın yardımı ve milletimizin feraseti sayesinde bugüne kadar başaramamaları, vazgeçtikleri anlamına gelmiyor. Türkiye kendi duruşunu korumakta ve ilerletmekte ısrar ettikçe, kurulan tuzakların çapı ve yol açtığı sonuçlar da artıyor. Bin yıldır bu toprakları vatanı yapmak ve korumak için bedel ödeyen bir millet olarak verdiğimiz bu mücadelenin de gerektirdiği fedakârlıkları yapmaktan çekinmedik, çekinmeyeceğiz. Milletimiz şundan emin olsun ki bu mücadeleyi başarıyla tamamladığımızda kendimiz ve evlatlarımız için yepyeni ve aydınlık bir döneme adım atmış olacağız.”

“VAR GÜCÜMÜZLE MÜCADELEMİZİ VERECEĞİZ, ÖNÜMÜZDEKİ ENGELLERİ AŞACAĞIZ, TUZAKLARI BOZACAĞIZ VE HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ”

Geçen 19 yılda Türkiye’ye kazandırdıkları tüm eser ve hizmetlerin, okullar, hastaneler, yollar, köprüler, tüneller, barajlar, fabrikalar, savunma sanayisi ürünleri, teknoloji geliştirme çalışmaları ve diğer her şeyin bugünlere, bu büyük atılıma hazırlık için olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi var gücümüzle mücadelemizi vereceğiz, önümüzdeki engelleri aşacağız, tuzakları bozacağız ve inşallah hedeflerimize de ulaşacağız” ifadesini kullandı.

Bölgesinin ve dünyanın siyasette sözü dinlenen, üretimi, ihracatı, istihdamı ve ekonomisiyle güçlü, sosyal ve kültürel etki alanı geniş Türkiye’sine iki asırdır hiç olmadığı kadar yakın olunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sizler işte bu büyük misyonun, işte bu büyük hedefin kendi şehirlerinizdeki uç beyleri olarak sadece bugüne değil, geleceğe de istikamet verecek bir yerde duruyorsunuz. AK Parti, milletimiz tarafından kurulan, milletimizin gösterdiği istikamette, milletimizle birlikte yol yürüyen bir partidir. Yaptığımız her eseri, her hizmeti milletimiz için hayata geçirdik. Yaşadığımız her badirenin üstesinden milletimizden aldığımız destekle geldik, bunun için 2023’e giden süreçte 84 milyon vatandaşımızın her birinin kapısına gideceğiz, elini tutacağız, gönlünü kazanacağız. Onun için yan gelip durmak yok. Çok gayret edeceğiz, çok koşacağız. Şurada bir buçuk yıl kaldı, bunu en iyi şekilde değerlendireceğiz. Unutmayınız bizim boş bıraktığımız her yer, karşımızdakiler tarafından yalan, iftira ve çarpıtmayla doldurulacaktır. Ülkeyi CHP’nin yalanlarına, iftiralarına terk edemeyiz. Türkiye’yi, ‘helalleşme’ deyip de, haleldar etmeye çalışan, yani bozmaktan, lekelemekten, fesat çıkartmaya çalışmaktan başka iş bilmeyen Kılıçdaroğlu’nun kifayetsizliğine terk edemeyiz. Meydanı bölücü örgütün güdümündeki HDP’ye de, şehit yakınlarına sövmekten başka mahareti olmayan edepsizlere de bırakamayız.”

AK Parti’ye destek vermesi için ikna edemedikleri her vatandaşı partileri için en büyük kayıp görüp, her an hep birlikte çalışacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öncelikle kuruluşundan bugüne kadar kendi partimizde görev almış, sorumluluk üstlenmiş, oy vermiş insanlarımıza ulaşacağız. Bu çekirdeği sağlama aldıktan sonra katman katman genişleyerek, tüm vatandaşlarımızın gönüllerine gireceğiz” dedi.

“Yiğidi gül ağlatır, gam öldürür. Düşman yılan olup soksa dokuz kavim taşa tutsa, yiğidi çökertmez kahır. Bir dem yar hüzünle baksa, yiğidi gül ağlatır, gam öldürür” dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları paylaştı: “Hiçbir arkadaşımızın bir dem hüzünle bakmasına meydan vermeyecek şekilde herkesi derleyip, toparlayacağız. Yeminli Türkiye düşmanlarının, yeminli millet düşmanlarının, yeminli AK Parti ve Tayyip Erdoğan düşmanlarının ne dediğine, ne yaptığına değil, bizimle birlikte yol yürüyen bu büyük davanın mensuplarına bakacağız. Asırlara yayılan demokrasi, kalkınma, hak ve özgürlük mücadelesinde milletimizin ne istediğine bakacağız. Büyük ve güçlü Türkiye hedefinden gözümüzü asla ayırmayacağız. Bunu başardığımızda Allah’ın izniyle milletimizin desteğinin tüm seçimlerden çok daha fazla bir şekilde yanımızda olduğunu göreceğiz. Teşkilat mensuplarımızın her biri işte böylesine bir sorumluluk altındadır. Bu hususta ben sizlere güveniyorum.”

Kaynak:https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/133579/-bolgesinin-ve-dunyanin-siyasette-sozu-dinlenen-ekonomisi-guclu-sosyal-ve-kulturel-etki-alani-genis-turkiye-sine-hic-olmadigimiz-kadar-yakiniz-

zline

Recent Posts

“Türkiye’nin geleceğinde terörizme yer olmadığı gibi terör destekli siyasete de yer yoktur”

“Türkiye'nin geleceğinde terörizme yer olmadığı gibi terör destekli siyasete de yer yoktur”.

2 saat ago

Владимир Якушев и Владислав Шапша обсудили задачи «Единой России» в Калужской области на 2025 год

Владимир Якушев и Владислав Шапша обсудили задачи «Единой России» в Калужской области на 2025 год.

6 saat ago

Vladimir Yakushev, Lipetsk bölgesinde uygulanan Birleşik Rusya projelerini destekledi

Vladimir Yakushev, Lipetsk bölgesinde uygulanan Birleşik Rusya projelerini destekledi.

6 saat ago

Devlet Duması, Birleşik Rusya’nın kar amacı gütmeyen sektör bütçesinde yapılacak değişiklikleri onayladı

Devlet Duması, Birleşik Rusya'nın kar amacı gütmeyen sektör bütçesinde yapılacak değişiklikleri onayladı.

10 saat ago