Emine Erdoğan, Enpati Hayvan Dostu Şehirler ödül törenine katıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye Belediyeler Birliği tarafından Keçiören Belediyesi Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi’nde düzenlenen “Sahipsiz Evcil ve Sokak Hayvanlarının Barınma ve Beslenme Şartlarının İyileştirilmesi Fikir ve Proje Yarışması (Enpati Hayvan Dostu Şehirler)” ödül törenine katıldı.
Törendeki konuşmasına yarışmayı düzenleyen Türkiye Belediyeler Birliği’ne şükranlarını sunarak başlayan Emine Erdoğan, ev sahipliği için de Keçiören Belediyesi’ne teşekkür etti.
Orijinal fikirler üreten tüm belediyeleri kutlayan Emine Erdoğan, “Dünya ortak evimizdir. Bu evi, diğer tüm canlılarla paylaşıyoruz. Onların, temel haklarına kavuşmasına yardımcı olmak hepimizin sorumluluğudur. Beslenmelerinden tedavilerine kadar, üzerimize düşen birçok ödev var” diye konuştu.
Bugün, sokaklarda çok sayıda kedi ve köpeğin yaşam mücadelesi verdiğine işaret eden Emine Erdoğan, hayvanların barınacak yer ve yiyecek bulmakta çektikleri sıkıntılara üzülerek şahit olduklarını söyledi.
“HAYVANLARA GÖSTERİLEN ŞİDDETİN HİÇBİR TÜRÜNÜ ASLA KABUL EDEMEYİZ”
Haberlerde hayvanlara yönelik kan donduran şiddet vakalarını duyduklarını anlatan Emine Erdoğan, şöyle konuştu: “Hayvanlara gösterilen şiddetin hiçbir türünü asla kabul edemeyiz. Bu suçların oluşmadan önlenmesi için çözüm üretmemiz gerekiyor. Hayvanların yaşam şartlarının iyileştirilmesi, bu konuda atılacak önemli adımlardan biridir. Barınakların şartları düzeltilmelidir. Bu konuda hayvan severlerin de talepleri var, biliyorsunuz. Kafeslerin içinde geçen yaşam, yaşam değil tutsaklıktır. Hayvanların yeme içme kadar serbest dolaşma ihtiyaçlarına da cevap verecek, yaşam alanlarına ihtiyaçları var. Belediyelerimizin yenilikçi projeleriyle tüm bu ihtiyaçları karşılayan yaşam alanlarının oluşacağına yürekten inanıyorum.”
Emine Erdoğan, belediyelerin, hayvan severlerle dirsek temasında olmasının da çok faydalı olacağını belirterek, “Onların saha tecrübesinden istifade etmek, en iyi çözümlerin oluşmasını sağlayacaktır” dedi.
Üniversitelerde gençlerin sokak hayvanları için çok güzel çalışmalar yaptıklarına da dikkati çeken Emine Erdoğan, “Kurdukları kulüpler aracılığı ile nice hayvanı sahiplendirip, tedavi ettiriyorlar. Gençlerin enerjisini kendimize katarsak, hedeflerimizi gerçekleştirmede daha hızlı yol alabiliriz. Belediyelerimiz ile hayvan severler arasındaki iş birliğinin artması, eminim ki mutluluk verici sonuçlar doğuracaktır” ifadelerini kullandı.
Hazırlanan projelerin kategorilerine bakıldığında, yapılacak çok iş olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, şöyle devam etti: “Tesisten yazılıma, tedaviden mama üretimine ve farkındalık çalışmalarına kadar birçok parlak fikir bir araya gelmiş. 223 başvurunun her birinin yaygınlaşması hâlinde çok güzel sonuçlar doğuracağından eminim. Tabii tüm başlıklar arasında biri var ki belki hepsinden çok daha önemli, o da farkındalıktır. Hayvanlar susadıklarında, acıktıklarında ya da yaralandıklarında yardım isteyemiyorlar. Onların farkında olmak, sessiz feryatlarını duymak boynumuzun borcudur. Yediden yetmişe, hepimizin işin bir ucundan tutması lazım. Bugün hâlâ cins hayvanların, özel günlerde hediye edilecek bir eşya gibi alındığını, sonra sokağa atıldığını maalesef görüyoruz. Oysa barınaklarda, sevgiye hasret onca hayvan var.”
“MERHAMET, İNSAN KALBİNİN YEGÂNE GIDASIDIR”
Emine Erdoğan, geçen yıl Hayvanları Koruma Günü’nde, Yedikule Hayvan Barınağı’ndan “Leblebi”yi sahiplendiklerini anımsatarak, “Özellikle engelli olduğu için onu istedik. Buradan anne babalara tüm kalbimle bir çağrıda bulunmak istiyorum. Çocuklarımız, evcil hayvan istediklerinde onları barınaklara götürelim. Oradaki canlar, yalnızca başlarını okşayacak bir el istiyor. Onlara bir şans verelim. Çocuklarımızın gerçek sevginin, iyileştiren ve dönüştüren gücünü tecrübe etmelerini sağlayalım” diye konuştu.
Eğer bir hayvana bakacak imkân yoksa bile müsait vakitlerde çocuklarla barınakların ziyaret edilebileceğini, oradaki hayvanlarla vakit geçirilip, ihtiyaçlarının karşılanabileceğini dile getiren Emine Erdoğan, “İnanın, bu sadece hayvanlara değil bize de iyi gelecek. Çünkü merhamet, insan kalbinin yegâne gıdasıdır” dedi.
“MAHALLEMİZDE YAŞAYAN HAYVANLARA SAHİP ÇIKALIM”
Emine Erdoğan, hayvanlara güzel muamele etmek ve zarardan korumak için ihtiyaç olan reçetenin, medeniyet tecrübesinde olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: “19. yüzyılda dünyanın ilk hayvan hastanesi Düşkün Leylekler Evi’ni kuran, medeniyetimizi inşa eden vicdanlardır. Tarih sayfalarımız, yabani hayvanlardan kuşlara kadar, her tür hayvanın bakımıyla ilgilenen sayısız vakıfla doludur. Bugün ne yazık ki birçok değerimizi yitirdik. Hayvanlara bir kap mama, bir kap su verilmesi için büyük kampanyaların düzenlenmesinin gerekmesi, insanlık adına büyük ayıptır. Bunları zaten yapıyor olmamız gerekir. Lütfen kalbi selimin zirvesini yaşamış, merhamet mirasımızı ihya etmek için ele ele verelim. Mahlûkatın, üzerimizde çiğnenemez hakları olduğu şuuruyla hareket edelim. Mahallemizde yaşayan hayvanlara sahip çıkalım. Son derece basit birkaç adımla bile hayatı hem onlar hem de kendimiz için kolaylaştırabiliriz. Mesela basit malzemelerle barınabilecekleri kulübeler yapabiliriz. Sokaklarımızın belli köşelerinde su ve yiyecek ihtiyaçlarını karşılayacakları alanlar oluşturabiliriz. Belediyelerimizle iş birlikleri geliştirerek yaşam alanlarımızı, güvenli hâle getirebiliriz.”
“HİÇBİR HAYVANIN İNCİTİLMEDİĞİ VE HAKLARININ EKSİKSİZ TESLİM EDİLDİĞİ BİR DÜNYA DİLİYORUM”
Emine Erdoğan, bugüne kadar hayvanlar için büyük bir mücadele vermiş tüm hayvan severlere teşekkür ederek, “Gerçekten, iyilik ve merhamet adına eşsiz bir insanlık örneği sergiliyorlar. Hiçbir karşılık beklemeden, üstün bir fedakârlıkla, maddi ve manevi birçok yükü sırtlanıyorlar. Onlara çok büyük bir gönül borcumuz var. Hiçbir hayvanın incitilmediği ve haklarının eksiksiz teslim edildiği bir dünya diliyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Emine Erdoğan, “Patibook” projesiyle Adana Büyükşehir Belediyesi’ne, “Sahipsiz Patilere Umut Ol” projesiyle Kütahya Belediyesi’ne ve “Keçiören Belediyesi Sokak Hayvanı Rehabilitasyon Merkezi” projesiyle Keçiören Belediyesi’ne ödüllerini verdi.
Emine Erdoğan, hayvan haklarını korumadaki katkılarından dolayı sanatçı Yonca Evcimik’e de ödül verdi.
Program sonunda Emine Erdoğan’a da Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok ve TBB Başkanı Fatma Şahin tarafından hediye takdim edildi.
Daha sonra ödül alan başkanlar ile toplu fotoğraf çekimi gerçekleştirildi.
Program öncesinde Emine Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Şahin, Keçiören Belediye Başkanı Altınok ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin ile barınakları gezerek yetkililerden bilgi aldı.
Klinikte yeni doğan ünitesinde tedavi altında tutulan ve annesi olmayan bir günlük kediye biberonla süt veren Emine Erdoğan, kedilerin çocuklar için adeta bir “rehabilitasyon” olduğunu söyledi.
Barınakta bakım altına alınan kedi, köpek ve kuşlarla da ilgilenen Emine Erdoğan, ses telleri kesilen, kötü şartlar altında tutulduğu tespit edilen ve barınakta rehabilitasyona alınan köpekler hakkında bilgi aldı. Hayvanların ses tellerinin kesilmesini “vahşet” olarak nitelendiren Emine Erdoğan, hayvan sahiplenmek isteyenlere de “Satın almayın, barınaklardan sahiplenin” çağrısında bulundu.
Emine Erdoğan, barınak gezisi sırasında kucağında taşıdığı ses telleri alınan köpek ile tören alanına giriş yaptı. Burada kendisini karşılayan sanatçı Yonca Evcimik ise köpeği bir süre kucağında tutarak sevdi. Tören sonunda Emine Erdoğan, köpeği Yonca Evcimik’e vererek, “Sana emanet ediyorum. Emanetimize çok iyi bakacağınıza inanıyorum” dedi. Yonca Evcimik de “Bakacağım, hiç kuşkunuz olmasın” karşılığını verdi.
Kaynak:https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/128838/emine-erdogan-enpati-hayvan-dostu-sehirler-odul-torenine-katildi